Şarap tadımı için ayarladığımız ikinci gezide, bu sefer oralara kadar gitmişken konaklayalım, bütün bir hafta sonunu keyifle geçirelim istedik. Bu yüzden, önce Kırklareli-Lüleburgaz tarafında Chamlija şaraplarını ziyaret ettik, sonrasında ise konaklamak için İğneada’ya geçtik. İğneada’ya giden yol tek gidiş tek geliş dağ yolu ama etrafındaki bitki örtüsü, çeşit çeşit ağaç bu yolu o kadar güzelleştiriyor ki, insan hiç sıkılmıyor. Lüleburgaz’dan çıkıp 2 saatlik bir yolculuk sonrasında İğneada’ya vardık. Hemen otelimize yerleşip, İğneada’yı keşfetmeye başladık. Merak edenler için İğneada gezi rehberi aşağıda yer alıyor :)
İğneada’da görülmesi gereken yerler
Öncelikle söylemem gerekirki bizim İğneadaya gerçekleştirdiğimiz bu gezi daha çok yeme- içme üzerineydi, dolayısı ise asıl görülmesi gereken bir çok yeri pas geçtik. Yine de gittiklerimiz ile beraber bunları da yazmadan edemedik :)
Longoz ormanları
Longoz, denize doğru akan derelerin getirdiği kumların birikerek kıyıda set oluşturması ve dere ağzını kapatması sonucu akarsuyun biriktiği yerde oluşan bir özel ekosistemdir. Yalnızca belirli ağaç (örneğin, dişbudak, kızılağaç, vs), bitki (örneğin, göl soğanı, su menekşesi, vs) ve kuş (örneğin, kara leylek, balıkçıl, vs) türleri bu yaşam ortamını tercih ederler
Bu tanımı LongozuKoru web sitesinden aldım, daha detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.
Sahil
İğneada tam bir deniz kasabası. Uzaktan görünen gemileri, deniz manzarasına hakim meydanı ve küçük lokantaları ile kendi halinde ama bir o kadar güzel bir deniz kasabası. Meydana ulaştıktan sona 2-3 dk içinde sahilde bulabilirsiniz kendinizi. Kumlara oturup biraz dinlenmek, vakit geçirmek, güneşin batışını izleyebilirsiniz. Gerçi aslında bunu yapabilmek için daha iyi bir lokasyon önereceğiz size. Hemen aşağıda :)
- İğneada Sahil
Limanköy
İğneada’dan 3-4 km ileride liman diye geçen yere gitmeniz lazım. Zaten yol üstünde manzarayı izlemek için kenara çeken arabaları görünce, doğru yere geldiğinizi anlayacaksınız. Burası fenere giden yolun üstünde, İğneada sahili uzaktan görüyor ve tam olarak güneşin batışını karşınıza almış oluyorsunuz. Biz Chamlija’dan aldığımız şarabımız “Köpek güldüren” ile güneşi batırdık. Epey batıda yer aldığından dolayı hava da geç kararıyor ve güneşin batışı tam anlamıyla nefes kesici, hayranlık uyandırıcı :) Eğer arabanız ile giderseniz yanınızda portatif sandalyelerden de götürün. Sonrasında da Liman restorana gidip karnınızı doyurun :)
- İğneada sahil’e karşı şarap keyfi
- Chamlija, Köpek Güldüren. Tadım sırasında alıp İğneada’ya götürdük ve sahilde bizi de güldürmesine izin verdik :)
- İğneada Limanköy
Limanköy Feneri
İğneada’ya 4-5 km. uzaklıkta olan Limanköy’de yer aldığı için Limanköy Feneri olarak adlandırılıyor. Sultan Abdülmecit tarafından Kırım Savaşı esnasında İngiliz gemilerinin karaya oturmasını engellemek için, Fransızlara yaptırıldığı söylenmektedir. Tam anlamıyla bir milli kültür hazinesi yani :P Ayrıca Karadeniz’in en batısında ki fener olma özelliğini taşıyormuş.
Dupnisa Mağarası
Hava kararmadan İğneada’ya gidip, biraz da oranın keyfini çıkartmak istediğimiz için bu mağaraya uğrayamadık. Bir sonraki gezimiz için saklıyoruz :) Yaklaşık 3000 metre uzunluğunda olan bu mağara 3 farklı bölümden oluşuyormuş ve görsel bir şölen sunuyormuş.
İğneada’da nerede yemek yenir? Ne yenir?
Liman Restoran
Deniz kıyısına geldiniz, güneşi batırıyorsunuz, geceler uzun… Bir kadeh rakı içip ve yanında deniz mahsülleri yemeden dönmek olur mu? Olmaz. Biz liman restoranı tercih ettik. Çok fazla bir beklentiniz olmasın, trip advisor ya da foursquare gibi yerlerde yazanlara da aldanmayın. Burası salaş ama getirilen tüm yemeklerin lezzetli olduğu bir yer. Bir iki tane meze seçin, tava tekir, kalamar, karides güveç isteyin. Bir şişe rakı açtırın. Mümkünse cam kenarında yer bulun ve güneşin son demlerinden gecenin laciverte dönmesini izleyin.
- İğneada Liman
Dobrodosli Köfte
Yine merkezde yer alan bu köftecide oturacak yer neredeyse yoktu. Rumeli köftecisi olarak geçen Dobrodosli’yi biz çok merak ettik ama tercihimizi balıktan yana kullandığımız için akşam gidemedik. Ertesi sabahta kahvaltı sonrası yola çıkınca, bir de kahvaltıdan sonra hemen martdokuzu kurabiyesi yiyince yine pas geçmek zorunda kaldık. Giderseniz bizim için deneyip, fikirlerinizi söyleyin ne olur, çok aklımız kaldı :)
- Dobrodosli Köfte İğneada
Öz Kırklareli Karafırın
Bu fırından mutlaka mart dokuzu kurabiyesi alın. İstanbul’da Şam kurabiyesi olarak bildiğimiz kocaman, içi kuru üzümlü lezzetli bir kurabiye. Görünce hemen tanıyacaksınız bence:) Eve dönerken buradan ekmekte alabilirsiniz. Epey bir çeşit ekmeği var, taş fırın ekmeği ile tam buğday ekmeği aldık. İkisi de lezzetli idi. Taş fırın ekmeğinin büyüklüğü sizi korkutmasın, hemen fırında dilimleterek evde buzluğa atabilirsiniz. Hafta sonları da kızartıp yersiniz, leziz!
Çay Bahçeleri
Merkezde hemen karşınıza çıkacak iki tane, sola dönüp deniz kıyısına doğru yürürken 1 tane çay bahçesi çıkacak karşınıza. İstediğinize girin oturun, çay bahçesinde bira içebileceğiniz nadir yerlerden İğneada, keyfini çıkarın. Hemen merkezdekilerde kağıt oyunları, okey oyunu da var. İsterseniz bu şekilde de vakit geçirebilirsiniz.
- İğneada Çay Bahçesi
İğneada ile ilgili daha detaylı bilgi isterseniz belediyenin web sitesine buradan ulaşabilirsiniz. İğneada’yı biz çok sevdik, umuyoruz sizde bizim kadar sever ve güzel vakit geçirirsiniz.
Keyifli geziler!