Lizbon’da görülmesi gereken yerler – Belem


Lizbon nasıl bir şehir? Beğendin mi? İstanbul’a benziyor diyorlar, doğru mu? Portekiz gezisi sonrasında Lizbon ile ilgili aldığım sorular bunlar. Gitmeden de benim aklımda olan sorulardı. Acaba sevecek miyim, İstanbul’a benziyor mu acaba? Gidip gördükten sonra bu sorulara cevaplarımı buldum. Ben Lizbon’u pek sevemedim ne yazık ki. Belki Porto’dan önce buraya gitseydim düşüncelerim farklı olurdu. Porto’dan sonra Lizbon çok keyifsiz geldi. Yine de Lizbon gezisi yapacakların hevesini kırmayalım. Lizbon’un Belem kısmı, Nata ismini verdikleri tatlıları ve bilmeden denk geldiğimiz sardalya festivali şehirden yanımıza kalan güzel anılar. Bu sebeple, Lizbon gezisi boyunca aklımızda kalan ve Lizbon’da görülmesi gereken yerler için sizlerle biz yazı paylaşmak istedik. Önce Belem’den başlıyoruz. En sevdiğimiz yer burası olduğuna göre, bence Lizbon’la ilgili ilk yazı olma hakkını elinde tutuyor :) Nerede yenilir, içilir kısmı ile sardalya festivalini de ayrı yazılarda anlatmadan durmayacağız.

Lizbon’da görülmesi gereken yerler – Belem

Lizbon’daki favori yerlerimden biri. Belem kulesi, manastırı, kaşifler anıtı ve uzun sahil şeridi ile en az yarım gün geçirilebilecek bir yer. Ayrıca en önemlisi de nata denilen tatlısının asıl yeri burada Patisserie de Belem. Buradan Nata alıp, karşısındaki parka gidip yiyebilirsiniz. Çok keyifli! 25 Nisan köprüsünü de buradan çok net bir şekilde görebilirsiniz. Kocaman kırmızı 25 Nisan köprüsü Lizbon’u İstanbul’a benzeten öğelerden biri. İki yakayı birbirine bağlayan bu köprü deniz değil, nehir üzerinden geçiyor ama yine de izlenim benzer. İstanbul’dan bir diğer farkı da deniz kenarında lokantalar, evler ve benzeri oluşumların eksikliği.  İstanbul’un boğaz kıyıları açık ara önde, daha güzel. Yukarıda saydığım ve Belem’de görülmesi gereken yerler ile ilgili aşağıda kısacık bilgiler paylaşmak istiyorum sizlerle, merak edenler olursa diye :)

Torre De Belem (Belem Kalesi)

Satranç oyunundaki kaleye benzeyen ve denizin üstünde duran Belem Kulesi oluşturduğu manzara ile tam fotoğraflık. Biz hava çok sıcak olduğu için fazla oyalanamadık ama hemen yanındaki merdivenlerde oturup denizin keyfini çıkarabilirsiniz. Gün batımında manzaranın daha da muazzam olduğu gördüğüm fotoğraflardan söyleyebilirim. Biz kulenin içine girmedik, çok sıra vardı ve hava çok sıcaktı. Onun yerine dışardan birkaç fotoğraf çekmeyi tercih ettik.

Padrao Dos Descobrimentos (Kaşifler Anıtı)

Portekizli ünlü kaşiflerinin anısına Gemici Henry’nin 500. ölüm yıldönümü olan 1960’da yaptırılan 52 metre uzunluğundaki anıt. Biz tercih etmedik ama tepesine çıkmak için 267 basamağı geride bırakabilir ve Lizbon’u panoramik olarak izleyebilirsiniz.

Mosteiro dos Jeronimos (Jeronimos manastırı)

1501 senesinde Vasco da Gama’nın Hindistan deniz yolunu keşfetmesi üzerine yaptırmış. Unesco Dünya Koruması altında olan manastır muazzam bir bina ve müthiş bir bahçenin içinde yer alıyor. 1940 yılına kadar okul ve yetimhane olarak kullanılmış. Manastırların 1834 senesinde kapatılması ile bazı papazlar geçinmek için manastır yakınlarındaki şeker rafinerisinden aldıkları ilham ile pasteis de belem’i ortaya çıkarıyorlar. Bu efsane tatlıyı yemeden dönmeyin derim, nerede mi? Eğer Belem’deyseniz tabiki Antiga Confeitaria de Belem‘de, 1837’den beri açık olan bu pastaneden sıcak pasteis de belemleri alıp, karşıdaki parkta oturabilirsiniz. Nefis! Yine de belirtmeden edemeyeceğimiz Lizbon’un içinde yer alan Nata’da yediğimiz Pasteis de Belem’ler çok daha lezzetli idi. Bizden söylemesi!

Ponte 25 de Abril (25 Nisan Köprüsü)

San Francisco’daki Golden Bridge’in mimarları tarafından yapılan 1966 senesinde kullanım açılan köprü. Tejo nehri üzerinde 70 metre yükseklikte ve Lizbon Merkez ile Almada’yı birleştiriyor. Üzerinden trenlerin de geçmesi bence müthiş. Keşke bizde de olsa. 25 Nisan köprüsü Lizbon merkezden de görüntülenebiliyor fakat Belem’den görüntüsü çok daha iyi. Karşı kıyıda yer alan Cristo Rei’de (İsa Heykeli)en iyi buradan görünüyor.  Lizbon’u kutsadığına inanılan İsa Heykeli’ni görmek için vapur ile karşı kıyıya geçilebiliyor.

Son olarak gezinizi pazar gününe denk getirirseniz, pazar günleri 10:00- 14:00 arası bu üç yere giriş ücretsiz.  Belem’e nasıl giderim derseniz şu yolları takip edebilirsiniz:

  • Lizbon merkezden Tram 15’i yakalayın fakat bu nostaljik tramwayın çok kalabalık olacağını unutmayın!
  • 28 numaralı otobüsün saatlerini yakalayabilirseniz Lizbon merkezde Praça do Comercio ya da  Cais do Sodre’den Belem’e kadar gidiyor.
  • Son olarak Cais do Sodre’ye gelip, buradan 18 numaralı tramwaya binebilirsiniz.
  • Cais do Sodre’ye gelip, otobüs ya da tramway bulamadıysanız, tuk tuklara binip bisiklet- fayton ile yolunuza devam edebilirsiniz.