Şarap Tadımı Arcadia Bağları

Trakya Bağ Rotasında Gezmeye Devam


Trakya Bağ Rotası üzerinde ilk gezimizi Edirne’de Arda Bağları ile, Kırklareli’nde Vino Dessera’ya yapmıştık. İkinci gezimizde güzergah bir kez daha Kırklareli. Bu gezide de iki butik şarap üreticisi ile tanıştık. İlk hedefimiz Büyükkarıştıran’da bulunan Çamlık Restoran. Burada Chamlija şaraplarını denedik. Bir önceki tecrübemiz aynı güne iki tadım sıkıştırırsak yorgunluktan öleceğimizi söylediği için bu kez İstanbul’a dönmeyip İğneada’da konakladık. İkinci günde Arcadia Bağlarını ziyaret ettik.

Chamlija

Chamlija Papazkarası & Cabernet

Chamlija’da Papazkarası üzümüne ayrı bir önem veriliyor. Hazırladıkları bu kupaj benim favorilerimden oldu.

Chamlija’da bir aile şirketi gibi yürüyor. Ailede kimi üye şarap şişelerinin etiketlerini tasarlıyor, kimi geniş bir coğrafyaya yayılmış bağları gezip üzümleri kontrol ediyor. Yinede işlerin çok profesyonel yürütüldüğünü ve bu işe çok ciddi yaklaşıldığını söylemek, bu detayı atlamamak gerek. Biz Arzu (Çamlıca) Hanım ile temasa geçtik. Ailede pazarlama faaliyetlerinden kendisi sorumlu olduğu için etkinliğimizi onunla beraber planladık.  Eğer sizde Chamlija Şarapları tadımı yapmak isterseniz kendisine mail veya telefon yolu ile ulaşıp randevu almayı ihmal etmeyin. Bağlar henüz yeni yeni uyanmakta olduğundan, yeterince fotojenik değilmiş şu anda. Bu sebeple Arzu Hanım, bizi doğrudan şarap tadımı için Büyükkarıştıran’daki Çamlık Restoran’a davet etti. İstanbul’dan hareketle Çamlık Restoran’a varmak yaklaşık 2 saat sürüyor. Bu arada belirtmekte fayda var; Çamlık Restoran ile Chamlija Şarapları birbirinden bağımsız işletmeler. Şarap turizminden yerel işletmelere de bir fayda sağlanabilmesi için kendi sunum alanlarını yapmak yerine burayı kullanmayı seçmişler. Hem biz kazanalım hemde bölge halkı kazansın mantığı yani.

Tadım boyunca kendi bağları ve şarapları ile bölgenin tarihi hakkında pek çok bilgi verdi bize Arzu Hanım. Keyifli bir sohbet ve tadım oldu.Özellikle Papazkarası üzerine uzun uzun konuştuk. Kırklareli’nin (ve Trakya Bölgesinin) yerel üzümü olması ve yıllar boyunca pek çok şarapta kullanılmasına rağmen günümüzde bu üzüm hak ettiği ilgiyi göremiyor. Arzu Hanım yıllar boyunca izlenen yanlış politikalar sonucu insanların algısının “bu üzümden güzel şarap olmaz” şeklinde geliştiğini söylüyor. Oysaki Chamlija’da Papazkarası hem tek başına hemde diğer üzümlerle birlikte işlenerek çok keyifli şaraplar üretilmiş. Benimde bu tadımda en çok hoşuma giden şaraplardan biri Papaskarasi & Cabernet etiketi ile üretilen, içerisinde ağırlıklı olarak Papazkarası üzümü (%50) ile birlikte hem Cabernet Sauvignon (%25) hemde Cabernet Franc (%25) içeriyor. Ben tadına doyamadım :) Arzu Hanım’ın önerisi ile bulunduğumuz restoranda oğlak ve köfte yedik. Bence bu şarabın etlerle uyumu da muhteşemdi. Yinede etlerle birlikte tadım için servis edilen Thracian’da gerçekten harikaydı. Bu şarapta Merlot, Cabernet Sauvignon ve Cabernet Franc içeriyor. Chamlija Şarapları ve Bağları hakkında daha fazla bilgi almak isterseniz websitesine bir göz atabilirsiniz. Yemeğimizi bitirip, mekanın keyfine iyice vardıktan sonra eve götüreceğimiz şarapları alabilmek için Büyükkarıştıran’ın içindeki satış ofisine gittik. Şarap keyfimizi bir sonraki durağımıza, yani İğneada’ya, taşıyabilmek için bir şişe Köpek Güldüren aldık. Bir şişede beyaz şarap aldık, Viognier üzümünden. Bu şarap Chamlija’nın en iddialı şaraplarından biri olabilir. İki tane birden altın madalyası var.

Arzu Çamlıca, 0530 388 8484, arzu [at] iremcamlica [dot] com

Arcadia

Trakya Bağ Rotası gezimize devam ederken bir sonraki durak olarak kendimize Arcadia Bağları’nı seçtik. Diğer tüm bağ ziyaretlerinde olduğu gibi buraya gelmek içinde mutlaka önceden rezervasyon yapmak gerekiyor. Telefon numarası en altta yer alıyor. Tadım için bağların içinde yer alan Bakucha Hotel‘e ulaşmanız gerekiyor. Hamitabat Köyü’ne gelip sağlık ocağının yanında yer alan toprak yoldan 3 kilometre giderek ulaşabiliyorsunuz otele. Bunu vurgulamak istiyorum çünkü Google Haritalar’da gözükmüyor bu yol. Yinede gerek Hamitabat, gerekse Çeşmekolu Köylerinde kime otel nerede diye sorsanız size yukarıdaki tarifi verecektir :) Arcadia’nın bağları da bu iki köy arasında yer alıyor. Otele vardığımızda bizleri Dilek Hanım karşıladı. Bize bağları tanıttı, özellikle üretim şekilleri hakkında bilgiler verdi. Arcadia Bağlarında sürdürülebilir iyi tarım politikaları uygulanıyormuş. Bu sayede üzümler şişeye girene kadar doğallıklarını mümkün olduğunca koruyormuş.

Şarabın doğduğu bölgede, yani Trakya Bağ Rotası’nda gezerken, söz ister istemez yörenin geçmişine geliyor. Dilek Hanım’dan öğrendiğimize göre vaktiyle bu bölgede yetişen üzümlerden üretilen şaraplar İğneada üzerinden Fransa’ya bile ihraç ediliyormuş. Ne yazık ki zaman içerisinde bölgede şarap üretimi durmuş. Yöre halkı ürettiği üzümleri büyük üreticilere satıyormuş. Öğrendiğimiz kadarıyla markalı üretim yıllar içinde dursa bile bağların komşusu olan Çeşmekolu Köyü’nde ev tipi şarap üretimi hız kesmemiş. Eğer Arcadia Bağlarını ziyaretiniz sırasında, ev yapımı şarap üretimi hakkında da bilgi almak isterseniz önceden bu şekilde üretim yapan birini de ziyaret etmenizi sağlayabilirler. Neyse ki son 10 yıldır yapılan yatırımlar ve Trakya Bağ Rotası girişimi ile bölge yavaş yavaş yeniden canlanıyor. Bizler gibiler içinde hafta sonları gezilecek yerler çıkıyor :)

Arcadia’da toplam 4 çeşit şarap denedik. Son denediğimiz şarap 333 Late Harvest – Botrytis adı ile geçiyor. Epeyce tatlı ve doygun bir şaraptı. Normal şarap tadım kadehleri yerine likör kadehinde servis edildi bu şarap. O anda bu konuda bilgi alamamıştık ama bu yazıyı yazarken Botrytis ismi nereden geliyor olabilir diye baktığımda bunun üzümlerde üreyen bir çeşit mantar olduğunu öğrendim. Şarap bu mantar ile enfekte olmuş üzümlerden üretiliyormuş. Sanırım tatlılığıda bu mantardan kaynaklanıyormuş. Aklımda kalan ve tadım sonrası satın aldığımız bir diğer şarap ise Pinot Gris üzümlerinden yapılmış bir rose. Rengi çok koyu değil, somon rengi olarak tabir edilen cinsten. Tadı meyvemse ve serinletici. Sıcak yaz günlerinde deniz veya havuz kenarında soğuk soğuk içmek üzere tercih ettik bunu.

Bakucha Hotel ve Arcadia Bağları, 0533 514 1490

Arada ziyaret ettiğimiz İğneada’ya ilişkin deneyimlerimiz için bu yazıya bir göz atabilirsiniz. Dolayısıyla son bir iki cümle yazıp bu yazıyı noktalıyorum. Arcadia Bağlarının bulunduğu Hamitabat Köyü’nün meydanında yer alan Hamitabat Köyü Kalkınma Kooperatifi köylülerin hayvanlarından yapılan sucukları ile ünlü. Bir kangal almadan dönmeyin derim. Ayrıca kooperatifte çevre köylerde üretilen peynir gibi ürünlerde bulmak mümkün. Kısaca buraya kadar gelmişken Kooperatife uğramadan eve dönmeyin. Daha önce bu bağları ziyaret ettiyseniz veya şaraplarını deneme fırsatı bulduysanız tecrübelerinizi bu yazının altında bizimle paylaşabilirsiniz. Henüz gitmemiş olanlar ya da tekrar gitmeyi düşünenler içinde iyi yolculuklar.